Bobath ve Vojta gibi tedavi yaklaşımlarının ana prensipleri nelerdir, arasında ne gibi farklar vardır ve hangisi daha etkilidir?
Bobath başta olmak üzere her ikisi de yaygın olarak kullanılan tedavi yaklaşımıdır. Birinin diğerine belirgin bir üstünlüğü yoktur. Önemli olan kullanılan tekniğin etkin bir şekilde kullanılmasıdır.
Vojta: Dirsek iç kısmı, diz iç kısmı, topuk ve bilek gibi bazı noktalardan uyarı vererek refleks hareketler açığa çıkartıp ve bu işlem tekrarlanarak anormal hareket paterninin normal hareket paterni ile yer değiştirmesi esasına dayanır. Çocuklar bu işlemden çok hoşlanmazlar fakat beş-on dakika gibi kısa süreli uygulamalar olması bu konuda çok sorun çıkarmaz.
Bobath: Çocuktaki anormal postürü inhibe edip, normal postürü kazanmak temel prensibidir. Fakat bugün, bu ilkeye ulaşım köklü bir değişiklikten geçmiştir. Eskiden motor seviyesi belirlenen çocuk refleks inhibitör patern denilen bazı pozisyona getirilir ve bu pozisyonda uzun süre tutularak anormal postür engellenmeye çalışılırdı. Fakat bu yaklaşım çocuğun neredeyse tamamen pasif, fizyoterapistin daha çok aktif olduğu bir yaklaşımdı. Bugün ise, çocuğun tamamen aktif katılımının olduğu, çocuk için daha eğlenceli ve oyunlar içinde normal paterne ulaşılmaya çalışılıyor. Yardım daima en az olacak şekilde ve en uzak noktadan veriliyor. Mümkün olduğunca çocuğun gönüllü katılımı sağlanmaya çalışılıyor.
Yürüteçler çocuğun yürümesine fayda sağlar mı?
Tedavide kullanılan walker olarak da adlandırılan, sadece tutunarak destek sağlayıp, oturacak herhangi bir bölümü olmayan yürüteçler gerekli olduğu durumlarda terapist tarafından tedavi programı içine alınır. Fakat eskiden itibaren kullanılan ve çocuğun içine oturtulduğu yürüteçlerin sadece rahatlık açısından aileye faydası vardır. Bu yürüteçler normal gelişimi olan çocuklarda çok problem yaratmayabilir fakat gelişim geriliği olanlarda, özellikle ayak bileğinde spastisitesi olanlarda ayağın yanlış pozisyonunu desteklediği ve denge gelişimine hiç olanak sağlamadığı için kesinlikle önerilmemektedir.
Egzersize günde ne kadar zaman ayrılmalıdır?
Belirleyici olması ve kıyaslama yapılabilmesi açısından günde en az üç defa ve her hareket en az on tekrarla yapılmalıdır denir. Fakat esas önemli olan bu egzersizlerin oyunlarla çocuğun keyifli olduğu her an yaptırılmaya çalışılmasıdır. Çocuk için eğlenceli bir oyun olan her aktivite, aile için hedefi olan bir egzersiz programı olmalıdır. Zaten artık belirli bir egzersiz listesi değil, içinde hedef olan oyunlar tedavi programını oluşturmaktadır.
Fizik tedavi haftada kaç seans olursa en etkili olur?
Tedaviyi çocuğun oyun ve günlük yaşamı içine sokmak gerektiği ve keyifli, aktif katılımı istendiğine göre bunu randevu ile ayarlanmış belirli saatler içinde bir yabancının sağlaması biraz zor olacaktır. Ya da çocuğun tüm zamanını tedavide geçirmesi gerekecektir. Burada önemli olan ailenin fizyoterapistin kılavuzluğunda tedavi programını üstlenecek temel unsur olmasıdır. Haftada bir veya çocuğun durumuna göre daha farklı ayarlanan tedavi seansları ile fizyoterapist çocuğu hem tedaviye alırken programda yapılması gereken değişiklikleri de belirleyip aile ile bir sonraki seansa kadar neyin üzerinde durulması gerektiğini konuşur.
Çocuk tedavide ağlıyorsa ne yapılmalıdır?
Çocuğun katılımı önemli olduğu için zaten fizyoterapist mümkün olduğunca buna izin vermeyecek, çocuğun istekleri doğrultusunda tedavi ilerleyecektir. Fakat bazı çocuklar kaygıdan değil sadece ailenin ilgisini çekmek için ağlamayı sürdürebilirler. Bu durumlarda ailenin telaşa kapılmadan çocuğu fizyoterapiste bırakması ve biraz beklemesi yeterli olacaktır.
Fizik tedavi alan her çocuk mutlaka özel yapım ortopedik bot giymeli midir?
Çocuğun ayağında deformite oluşmuş veya oluşma ihtimali varsa ve çocuğun yürümesini kolaylaştıracaksa böyle bir gereklilik durumunda ortezle desteklenerek veya tek başına özel yapım ortopedik bot gerekli olabilir. Gerçekten ihtiyaç olmadan yaptırılan botlar hem maliyeti hem de estetiği açısından aile ve çocuk için bir yük olur. Bunun yerine çocuğun severek giyeceği esnek ve ortopedik taban özelliğine sahip, gerekiyorsa bileği saran spor ayakkabısı benzeri ayakkabılar tercih edilmelidir.
Çoğu çocukta olduğu gibi spastisitesi olan çocukta da parmak ucunda yürüme zamanla düzelir mi?
Spastisite bir kasın kontrolsüz bir şekilde kasılmasıdır. Kendi kendine düzelme görülmez çünkü problem kasın kendisiyle ilgili değil, kontrolü sağlayan üst merkezlerle alakalıdır. Buna bağlı olarak baldır kaslarının kontrolsüz bir şekilde kasılması sonucu topuk yerden kalkar ve tam taban basılamadan yürünür. Bu gerginlik kendi kendine düzelmekten ziyade ancak zıttı kas grubunun kuvvetlendirilip dolaylı bir gevşeme sağlanarak azaltılabilir. Bu süreçte yardımcı olarak soğuk, gergin kasın zıttı kas grubuna elektrik stimülasyonu, spastik kasa germe, biyogeribesleme (biofeedback) gibi yardımcı uygulamalar kullanılabilir. Germe aynı zamanda zamanla eklemde oluşabilecek deformitelerin de önüne geçilmesine yardımcı olur.
Emekleme kazanılmadan yürüme çalışmalarına geçilir mi?
Tabi ki ayakta durma ve yürüme potansiyeli olan çocukta bu potansiyeli değerlendirmeden sadece emekleme üzerinde durmak çocuğun yapabileceği bir çok şeyin önüne geçmek olur. Ama emeklenmenin de çocuğun gelişiminde hareketin ve ulaşımın dışında farklı duyu gelişimi açısından da bir çok önemi vardır. Bu yüzden emekleme kazanılmamışsa çocuk hangi seviyede ise ona yönelik programın içine oyunlarla emekleme de dahil edilmelidir.