Sevgi ve Otorite

Bazen muayene sırasında sorulur: “Siz askeri doktor musunuz?”
Veya muayene sonrası serzenişte bulunulur: “Ne kadar sert tavrı var bu doktorun!”

Mutlaka haklı gözlemler çoğu keresinde. Otoritenin dozu fazla geliyor kimi aileye.

Niye peki otorite gerekiyor muayenede?
Basit bir nörolojik muayene sırasında naz veya kaygılar yüzünden bilgi alamayınca:
-Kan testleri yapalım.
-Anestezili MR görüntüleme yapalım
-Acil, röntgen ışınına maruz kalsa da tomografi yapalım
-EEG burada yapamayız hastanede gece uyutup yapalım …
Dediğimizde çocuğu ve aileleri zora sokmuyor muyuz?
Ne kolay, ne ucuz, ne de muayene gibi güvenilir. Kim kaybediyor?

Birçok engelli çocuk için ağlamak, anne babaya iş yaptırma yöntemidir.
Anne baba da zaten yaşanan sorunlardan hassas, hemen yapıverirler.
Halbuki, “engel” sorunlar belki de hayat boyu çocuğumuzla olacak.
Onları hayata hazırlamak istiyorsak çocuğun daha gayretli olması gerekmez mi?
Ağlama, getirisi olduğu sürece ve çocuğa istediğini sağladıkça pekişecektir.

Bir de günümüzün korumacı anne babaları var.
Çoğu alaylı bir psikolog. Sadece sevgiyle çocuk yetiştirme uzmanı.
Moda, medya ve internet diplomalı. “Gentle parenting” okumuşlar.

2-3 yaşındaki çocukla odaya girerler, çocuk oturur, onlar ayakta emireri.
Çocuk asabidir, vurur, eşyaları yerlere fırlatır. Alttan alırlar. Öpüp koklamaya devam ederler.
Dengelenmemiş sevgi ile şımarmış, “özgür”, ağlak çocukları olmuştur.
Halbuki pozitif “feedback” (ödül) gibi negatif “feedback” de (ceza) var.
Yanlışlar ketlenmezse devam etmeyecek midir?

Otorite yol çizgisi gibidir, gece yoldan çıkmaya karşı bir tedbirdir.
Yol çizgilerini dar tutarsanız, araba gibi yine yoldan çıkar çocuklar.
Çocuğun zamanla değişen şartlarına göre otorite de değişebilmelidir.

Sevgi, otorite ile dengelenmediği sürece çocuk yetiştirmeye yetmez.
Hata yapan çocuk aklı, bunu erken yaşta anne babadan öğrenmezse kimden öğrenir?
Yemek seçiminde özgür bırakalım mı çocukları? Önüne çikolata/dondurma koysak, hep onları tercih etmez mi çocuk aklı.

Çuvaldızı batırmak için:
Günümüz Türkiye’sinin sert üslubundan doktorlar da nasipleniyor.
Yılların tecrübesi ile “ben bilirim doğrusunu” her aileye uymuyor. Bir “askeri doktor” yaratıyor.
Öyleyse ailelere önerdiğim dengelemeyi tersten yapmak gerekiyor:
Otoriteyi, ailelere açıklama ve aileleri anlama ile dengelemek.
Öğrenmenin sonu yok.

(Bu yazıyı ilk önce sert üslubumla ilgili savunma olarak yazmıştım. Ama günümüz ebeveynlerinin yaygın yaklaşım hatalarını vurgulamak için tekrar öne çıkarmaya karar verdim. Şubat 2023.
Bu arada, askeri hekim arkadaşların hakkını yemeyeyim, çoğu gayet yumuşak üslupludur)