Uyku ve Epilepsi

Uyku evreleri

Uyku, tekrarlayan evreler halinde gece boyunca siklüsler den oluşur. Her siklüs içinde uyku yüzeyel evreden derin evreye ve rüya evresine geçiş gösterir. Siklüsler 1 – 1,5 saat arayla tekrarlar. Rüya evrelerine eşlik eden hızlı göz hareketleri olduğundan bu REM (Rapid Eye Movements) dönemi olarak adlandırılır. Diğer dönemler de non-REM (NREM) kabul edilir.

NREM uykusu (Yavaş uyku) gittikçe derinleşen dört dönemden oluşur:
1. ve 2. döneme “yüzeyel yavaş uyku”,
3. ve 4. döneme ise “derin yavaş uyku” adı verilir.

1. dönem uykuya dalma dönemidir. Bazı yavaş, yanlara doğru göz hareketleri izlenebilir. Uykuya dalma ile birlikte kas gerginliği uyanıklığa göre bir miktar azalmıştır. Uykunun bu ilk dönemi, her siklüste tekrarlar. Tüm gece uykusunun yüzde 1/4’ünü oluşturur. Bu sırada bazı çocuklar uyanıp alışkanlıkları olan bazı beklentileri talep edebilirler (emzik, biberon, kucak).

2. dönemde uyku derinleşmeye başlamıştır. Bu dönem elektrografik olarak (EEG ile) ayırt edilebilir. Kas gerginliği 1. faza oranla biraz daha azalmıştır. Tüm gece uykusunun yüzde 45-50’sini 2. faz uykusu oluşturur.

3. ve 4. dönemde uyku artık iyice derinleşmiştir. Yavaş göz küresi hareketleri bu dönemlerde de görülebilir. Kas gerginliği daha da azalmıştır. Gece uykuda geçen sürenin yüzde 20-25’i 3. ve 4. uyku dönemlerinden oluşur.

REM uykusu (hızlı göz hareketlerinin olduğu rüya dönemi) birçok özelliği ile diğer uyku dönemlerinden ayrılır. Yüzde, kol ve bacaklarda minik seyirmeler dışında, REM’de kas gerginliği tamamen kaybolmuştur. REM dönemi gece uykusunun yüzde 20-25’ini oluşturur. Özellikle bebeklerde ve narkolepsi gibi bazı hastalıklarda uykunun hemen başlangıcında da REM uykusu gelişebilir. Buna bağlı olan hızlı göz hareketleri aileleri şaşırtabilir.

Uyku fenomenleri

Her normal uykuda rüya görmek gibi bazı normal fenomenler izlenebilir. Çocuklarda en çok dikkat çekeni uyku irkilmesi (uyku myoklonusu) denilen düzensiz şiddette ve farklı uzuv ve zamanlarda gözlenen atmalardır. Kabus ve gece terörü de bir çeşit uyku fenomenidir. Kabus kısaca korkutucu rüya olarak tanımlanabilir. Gece terörü ise bundan farklı olarak rüya görmekle ilişkisiz korku ve dehşetle uyanmaktır.

Gece terörü

Bu uyku bozukluğunda çocuk uyuduktan bir-üç saat sonra derin uykusundan aniden çığlık atarak uyanır. Aşırı terleme, çarpıntı, göz bebeklerinde büyüme vardır. Uyku hali devam etmektedir. Kendisini sakinleştirme çabalarına sert yanıtlar verebilir. Çok korkmuş, sıkıntılı görünür. Kalp atım hızı, solunum hızı artmıştır, terlemektedir.

Birkaç dakika sonra, sakinleyip yeniden uykuya dalar. Uykunun derin bir fazında olduğu için, uyandığında hiçbir şey hatırlamaz. Uyandırıp rahatlatmaya çalışmak işe yaramaz. Uyandırılırsa sakinleşmesi daha uzun sürecektir. Çok yorgunsa, gerginse, hastaysa, kullandığı bazı ilaçlar varsa , alışık olmadığı yabancı bir ortamda uyuyorsa gece terörü görülme olasılığı daha fazladır. 3-5 yaş arası daha çok rastlanır. Ailesel yatkınlık da olabilir.

Gece terörü ataklarını azaltmak, önlemek için çocuk çok yorulup huysuzlanmadan rutin uyku saatinde uykuya geçmesini sağlayın. Özellikle yatmadan once gerginleştiren bazı aktivitelerden uzak durmak (heyecanlı diziler, çizgi filmleri izleyip yatmak gibi..) faydalıdır. Uykuya geçiş öncesinde rutin bir program (ılık banyo, kitap okuma, ninni gibi ) sakinleşmesine yardımcı olur. Her gece yeterli uyuduğundan emin olmalıdır. Gündüz uykularının birdenbire bırakılmış olması da gece terörü nedenlerinden biri olabilir. Aşama aşama bırakmasını sağlayın. Yaşamında gerginlik, sıkıntı yaratan etkenlerle başetmeye yardımcı olun, kullandığı ilaçlar varsa doktorunuza danışın.

Parasomniler

Parasomni, uyku fenomenlerinden farklı olarak nadir görülen bazı düzensizlikler ve hareketlenmelerdir.
Parasomnilerde, bakınma, konuşma, yürüme, idrar yapma, inleme gibi uyanıkken yapılan hareket ve davranışlar uyku sırasında ortaya çıkabilir. Çocuk, ertesi gün yaptıklarını hatırlamaz. En iyi bilinen parasomni uyurgezerliktirDerin uyku döneminde, sıklıkla gecenin ilk saatlerinde (yavaş uyku evresinde) görülür. Çocuk yataktan kalkıp yürür, ancak bakışları anlamsızdır. Tuhaf hareketler sergileyebilir, sorulara yanıt verebilir, yemek yiyip, tuvalete gidebilir. Ancak tuvaletini banyo yerine dolaba da yapabilir.

Gerek uyurgezerlik gerekse uyku terörünün çocuğa zarar vermemesi için koruyucu önlemlerin alınmalıdır. Odada kendisine zarar verebilecek kesici batıcı cisimler olmamalı, pencere, kapılar kontrol altında tutulmalı, gerekli ise özel kilitler yaptırılmalıdır. Çocuk uykuya dalmadan önce sakin ve sessiz bir dönem geçirmelidir. Uyurgezer pozisyonda uyandırılmamalı, sakince yatağına yönlendirilmelidir.

Yorgunluk ve stresten uzak tutulmalıdır. Yatağında rahat ve huzurlu olduğundan emin olunmalıdır.
Düzenli bir uyku ritmi için aynı saatlerde uyuyup uyanması yararlıdır. Aile ve kreşin bu konuda işbirliği yapması gerekebilir. Uykuda gezmek gece boyunca bir kez, ender olarak da iki üç kez gerçekleşebilir. Gecede bir defadan çok, haftada iki-üç kereden çok tekrarlanan uyurgezerlik risklidir.

Bazı psikolojik problemleri varsa çözümlenmeye çalışılır. Ailesi ile ilişkisi gözlemlenir. Aile içi sorunlar araştırılır. Boşanma, yeni kardeş, yeni bakıcı, taşınma, kavgalar ve şiddet çocuğu olumsuz etkilemektedir. Okulda, arkadaşları ya da öğretmenleri ile yaşadığı problemler, öğrenme konusundaki endişeleri ve stresleri, çocuğun uyku düzenini bozan etkenlerdir.

Uyku bozuklukları ve sara nöbeti benzerliği

Bazı sara nöbetleri, uykudan ani uyanma, huzursuz hareketler, bağırma şeklinde de görülebilir. Dolayısıyla gece terörü ve uykuda yürüme ile karıştırılabilir. Ayrıca sara nöbetlerin sıklıkla uykuya dalma veya uyanma dönemlerinde gözlenir. Genellikle detaylı bir gözlem veya video kaydı açıklık sağlar. Gerekli olursa EEG incelemesi de yapılır.